Her şey bunun sayesinde oluyor, ilginç di mi? :)
Tam da kaprisli olduğum bir gündü halbuki. Keyifsizim, canım gitmek istemez, uykum var, hava kapalı, açım, bi dakka bi dakka bu konser üniversite festivallerine gitmem prensibimi ihlal ediyo mu ama hayır festival değil tüh.. ama MFÖ yaaa!
Tam boğazlanıcak havamdaydım yani! :) Allahtan alttan alan arkadaşlarım var. Ya da öyle kaprisler görmüşler ki benimkiler eh bu kadar olur dedirtiyor.. Ama çay içelim yaaa diye biri beni konser alanından çıkarıp YTÜ'nün tepesine sürükleseydi ben sinir olurdum şahsen. O "biri" ben olmasaydım tabi!
Konser başladığındaysa keyfim yerindeydi. Bir süre sonra epey şiddetlenerek bizi sıçana çeviren yağmur bile bozamadı o keyfi. Hatta Musa'ya "Şomsun oğlum yağmur istiyodun al sana yağmur!" diye çıkışmış bile olsam sonradan (özellikle "Bu Sabah Yağmur Var İstanbulda"dan sonra.. Yağmur altında MFÖ dinlemek bir başka cidden de) dediğine katılmadan edemedim: "Bugün güzel bir gün."
Tam tipler yaa, Erkan'a öldüm :)
Hadi kendimi de dahil edeyim ama öbür resmi daha bir sevdim açıkçası..
Sonradan ayaklarımı hissedebilseydim daha da bir güzel olacaktı. Yaşlanıyorum diyorum işte.. Burcu'nun ağrıyan belini çıtlatabilmek için yaptığı hareketlereyse hiç gitmiyorum, o biliyor kendini! :)
"bu sabah yağmur var İstanbul'da" en sevdiğim şarkısı :) en kötü gününüz böyle olsun da niye resimlerde ıslak gözükmüyorsunuz siz? :)
YanıtlaSil(: o zaman henüz ıslanmamıştık da ondan.. yağmur başladıktn sora makina saklandı:)) güsel bir gündü evet...
YanıtlaSil