Yıllarca şu garip biyolojik saatimle, metabolizmamla, sabah huysuzluğumla (hatta genel huysuzluğumla), gün içinde anca yarı uyanık kalabilen halimle yaşayıp da kendimi tembel, uykucu, halsiz, OFFFF, kategorilerine sokarak kendime haksızlık etmişim. Bugün öğrendim ki benim bir adım varmış: LUNAR
Ay insanı yani.. Bunu duyunca aklıma hemen kurtadamların gelmesinin suçunu popüler kültüre atıp, asıl demek istediğime geliyorum.
Kampüs dergisinin konuyla ilgili yazısından alıntılar yaparak açıklıyayım ne demek istediğimi:
Lunar insanlar, genellikle sınavı sabahın köründe olmasına rağmen, gece geç saatlere kadar ders çalışabilen, gündüz ise çalışmak için gece olmasını bekleyen insanlardır. Bunun yanına kocaman bir "tik" atma isteğime engel olmaya çalışıyorum, artık sınavlara girmiyor da olsam. Şimdiye kadar hiçbir sınava, derse, sunuma hava aydınlıkken çalıştığımı hatırlamıyorum.. Gerçi doğru söylemek gerekirse son gece sabaha kadar çalışma lunarlıktan mı yoksa "yumurta kapıya dayanmadan kıçını kaldırmama" sendromundan mı geliyor, o tartışılır..
Lunar insanlar, her ne kadar sosyal çevre edinmekte zorluk çekmeseler de, o çevreye kolayca ayak uyduramazlar. E-hem! Evet, yeterli, geçiyorum.
Birçoğu bu gerçeği reddetse de, lunar insanlar entelektüel olma eğilimine sahiptirler. Geceleri düşünen ve okumayı seven lunarların bu özelliği, onların okul hayatında çok başarılı olduğu anlamına gelmez. Bir lunar, ona öğretilenleri değil, merakla kendi öğrendikleri üzerine entelektüel bir birikim kazanır. Benim "boş bilgi deposu" şeklinde adlandırdığım beynime bir de bu açıdan bakmak gerekiyor bu durumda.
Kesinlikle “sabah dokuz-akşam altı” mesai saatleri olan ofis başı işler size göre değil. Çalışma hayatına parmağımın ucunu soktuğumdan beri söyleyip durduğum şey olarak da bilinir. Tembellikle, sıkıntıyla, ofis kıyafeti giyme zorunluluğunun sinirimi bozmasıyla alakası yok yani, tamamen yapım böyle :)
Kahvaltı atlanmaması gereken önemli bir öğün. Ancak, sabah erken saatte kahvaltı yapmak zorunda olmadığınızı bir şekilde ailenize ve arkadaşlarınıza belirtmeniz gerekiyor. Bunu da "kahvaltı için buluşalım" şeklinde planlar yapma eğiliminde olan arkadaşlarıma gönderiyorum.
Birçok yazar, müzisyen, düşünür ve bilimum yaratıcı meslekleri olan insanların gece çalışıkları da bir gerçek. Tabi onlar başarılı olarak kendilerini kanıtladıkları için annelerinin "sen daha yatmadın mı, bu ne biçim düzensizlik, bütün gün uyuyacak mısın..." şeklinde başlarını yediklerini sanmıyorum.
Eh bu durumda bir kitap yazıp Lunar'lığımı haklı çıkarmanın zamanı geldi heralde. Bir de şu tüm doğama aykırı sabah 9 akşam 6 işinden istifa etmenin...
PS: Yazının tamamını buradan okuyabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder