27 Eylül 2010 Pazartesi

kendimle gurur duyuyorum

Hadi ama, siz olsanız duymaz mısınız?! :)

zengin sıcak çikolata

Ve Sıcak Çikolata'nın 5 Günü projemin sonuna geldik. Aslında cuma günü yaptım bu tarifi ama araya haftasonu girince yazamadım. Neyse son çikolatam "zengin sıcak çikolata"... Çikolata kurundan ;)

Çikolatanın zengin olduğunu söylemiştim değil mi? :)

Çikolata "dağı" hazırlanırken... Bu sefer kesme görevini Barış'a devredip sütü karıştırmayı seçtim hehe

Ve bitmiş hali.

En zengininden sıcak çikolata!

1 litre süt
400 gram bitter çikolata
1 çay kaşığı vanilya
1 çay kaşığı tarçın

Sütü orta boy bir sos tenceresine aktarın. Orta dereceli ateşte sürekli karıştırarak kaynatın. Kaynayınca ateşin altını kısın ve kıydığınız bitter çikolatayı ilave edin. Çikolatalar eriyene kadar karıştırmaya devam edin. Eriyince tarçın ve vanilyayı ekleyip karıştırın. Bardaklara paylaştırıp servis yapın.

Kendi projeme ihanet etmek gibi olmasın ama en delisinden çikolata aşığı biri değilseniz bunu içmenizi pek önermiyorum açıkçası :) Sulu puding kıvamında bir sıcak çikolata oldu çünkü! Hatta evdeki herkes sonrasında "yiyecek tuzlu bir şey yok mu yaw?" şeklinde küçük bir tuzlu krizi geçirdi. Uyarmadı demeyin. Ama yine de afiyet olsun!


24 Eylül 2010 Cuma

biberli sıcak çikolata

Evet evet biberli. Aslında Johnny Depp ve Juliette Binoche'un muhteşem "Chocolat" filmini izleyenler için pek de yabancı olmayan bir kavram (şahsen ben ilk orda duymuştum hehe). Çikolatayı ilk defa içecek haline getiren Aztekler yaparmış biberli sıcak çikolata. Eh benim neyim eksik?! :) Şaka bir yana, biberli sıcak çikolata yapacağım diye kime söylesem önce bir yüzlerini buruşturdular, ama ilginç bir şekilde benim en beğendiğim tarif bu oldu.

Malzemeleri yadırgamayın, cidden güzel oldu!

Chili görevini yaparken...

Kremşanti ise sırasını bekliyor :)

Ritter Sport'un süperb çikolatası da...

Mmmmm!
1 litre süt
100 gram biberli bitter çikolata
(Ya da 100 gram bitter çikolata ve 1 adet chili biber)
1 paket kremşanti
1 su bardağı süt (kremşanti için)
Kırmızı toz biber

Sütü ve chili biberi orta boy bir sos tenceresine aktarın. Orta dereceli ateşte sürekli karıştırarak kaynatın. Kaynayınca biberi tencerenin içinden çıkartın, ateşin altını kısın ve kıydığınız 100 gram bitter çikolatayı ilave edin. Çikolatalar eriyene kadar karıştırmaya devam edin. Ayrı bir kapta toz krem şantiyle sütü krema kıvamına gelene kadar blender yardımıyla karıştırın. Hazırladığınız sıcak çikolatayı bardaklara paylaştırın. Üzerine bir çorba kaşığı krem şanti ilave edin. Üzerine kırmızı toz biber serpiştirip servis yapın.

Biberli bitter çikolata bulabilirseniz, (ki Lindt'in biberli çikolatası var gördüm, eminim ama nerde gördüğümü hatırlayamadığım için bu yönteme başvurdum) chili biberi sütle kaynatmanıza gerek yok. Biberli çikolatayı kaynattığınız süte katmanız yeterli :) Ritter Sport'un bitter çikolatasının yoğun tadından olabilir ama kremşanti, çikolata ve biberin çok iyi dengelendiği bir tarif oldu. Ne çok tatlı, ne acı.. sanırım aşık oldum! Biberli çikolatayla bu tarifi yeniden deneyeceğim. Aztekler işlerini biliyorlarmış anlayacağınız. Hadi afiyet olsun!

naneli sıcak çikolata

Dünün sıcak çikolata entry'sini teknik bir arızadan dolayı yapamadım (tamam fotoğrafları usb'ye aktarmayı unuttum ne var)... O yüzden, bugün iki tarif birden yazıyorum oh lala!

Ritter Sport kadar mükemmel bir çikolata var mı bilmiyorum, "hayııır yemiycem! sıcak çikolata yapıcam!" diye kendimi kaç kere durdurmak zorunda kaldım onu da bilmiyorum.

Kestikten sonra birkaç parça yürütmüş olabilirim.. Siz yapmayın! :)

Ve marshmellowlar.. Bu sefer her parçayı 4'e diil 8'e kestim.

Ocakta kaynamaya çalışan süt...

Mutsuz boş bardaklar :(

Ve mutlu dolu bardak! :)

1 litre süt
100 gram naneli bitter çikolata
Marshmellow


Sütü orta boy bir sos tenceresine aktarın. Orta dereceli ateşte sürekli karıştırarak kaynatın. Kaynayınca ateşin altını kısın ve kıydığınız naneli bitter çikolatayı ilave edin. Çikolatalar eriyene kadar karıştırmaya devam edin. Eriyince bardaklara paylaştırın. Marshmellowları ilave edip servis yapın.

Mutlu dolu bardağın hikayesini anlatıyorum size.. Önce bardakların hepsini hazırlayıp 2'sini annemlere götürdüm (burada ilginç bir şey yok). Mutlu dolu bardağı ise Barış'a götürdüm, ve kendi bardağımı ve fotoğraf makinemi almaya mutfağa gittim. Barış'ın odasına geri döndüğümde mutlu dolu bardak yeniden mutsuz boş bardağa dönüşmüştü. Son.

Bu hikayeden çıkarılması gereken ders.. Naneli çikolata sevenlerin gerçekten hoşuna gidecek bir sıcak çikolata tarifiyle karşı karşıyasınız :) E afiyet olsuun!

23 Eylül 2010 Perşembe

22 Eylül 2010 Çarşamba

beyaz sıcak çikolata

Sıcak Çikolatanın 5 Günü "proje"sinin 2. günüü! Bu seferki beyaz çikolatayla yapılan sıcak çikolata, hadi bakalım!

Malzemelerrr! Beyaz çikolatayı elimin altında ancak Milka bulabildim, herhangi bir beyaz çikolata da olur tabi :)


Çırpılmış, çikolatanın üzerine konmayı bekleyen krema..


Ve sıcak çikolata olmayı bekleyen beyaz çikolatarrr

Krema ve çikolata muradına erdi!


1 litre süt
100 gram beyaz çikolata
1 paket krem şanti
1 su bardağı süt (krem şanti için)
60 gram beyaz çikolata (üzeri için)

Sütü orta boy bir sos tenceresine aktarın. Orta dereceli ateşte sürekli karıştırarak kaynatın. Kaynayınca ateşin altını kısın ve kıydığınız 100 gram beyaz çikolatayı ilave edin. Çikolatalar eriyene kadar karıştırmaya devam edin. Ayrı bir kapta toz krem şantiyle sütü krema kıvamına gelene kadar blender yardımıyla karıştırın. Hazırladığınız sıcak çikolatayı bardaklara paylaştırın. Üzerine bir çorba kaşığı krem şanti ilave edin. Ayırdığınız beyaz çikolatayı krem şantinin üzerine rendeleyip servis yapın.

Altına not düşmeden duramayacağım. İtiraf ediyorum kremayı bir değil iki çorba kaşığı koydum, o yüzden böyle taştı taşıcak bir görüntü oluştu (ama taşmadı hehe). Kutu krem şantinin içinden çıkan iki paketten birini kullandım sadece. Bu tarif 4 kupa sıcak çikolataya dolu dolu yetiyor (kupalarınızın boyuna da bağlı tabi), onun için iki paket fazla olur gibi geldi... Tadı güzel olsa da bir daha denemeyeceğim bir sıcak çikolata sanırım çünkü benim gibi tatlı seven bir insan için bile fazlasıyla tatlıydı. Ama evdekiler beğendi haberiniz olsun! Ve tabi ki yine, afiyet olsun!

21 Eylül 2010 Salı

Tim Burton'ın MOMA sergisi

Bazen Tim Burton'ın bir tanrı olduğunu düşünüyorum ve şu anda en çok MOMA'daki bu sergiyi kaçırdığım için üzülüyorum..




 

Daha fazlasını Jill Krementz Photo Journal'da bulabilirsiniz...

sıcak çikolatanın 5 günü

Sıkılınca kendi kendime oturup küçük "proje"ler üretiyorum. "Sıcak Çikolatanın 5 Günü" de onlardan biri. Oldukça basit aslında. Geçenlerde site site gezinirken 5 değişik sıcak çikolata tarifi gördüm ve hepsini denemeye karar verdim. Budur!
Haftanın ilk sıcak çikolatası, basit bildiğiniz nefis sıcak çikolata..

Malzemeler de topu topu bu kadarr


Bu da sıcak çikolatanın bir parçası olmak için hazırlanmış halleri


Ve tadaa! Marshmellow'u benim kadar sevmeyenler bu kadar fazla koymak zorunda değil tabi :)

Tarife gelince;

1 litre süt
80 gram bitter çikolata
Marshmellow

Sütü orta boy bir sos tenceresine aktarın. Orta dereceli ateşte sürekli karıştırarak kaynatın. Kaynayınca ateşin altını kısın ve kıydığınız bitter çikolatayı ilave edin. Çikolatalar eriyene kadar karıştırmaya devam edin. Eriyince bardaklara paylaştırın. Marshmellowları ilave edip servis yapın.

Şimdii mutfakta benimki gibi kendi yiyeceği (ya da bu durumda içeceği) bir şey yapıldığı zaman etrafta dolanan bir abiniz varsa, sütü karıştırma görevini ona devredip o sırada çikolata ve marshmellowları hazırlayabilirsiniz. Marshmellowların hepsini tek tek 4'e kestim bu arada, ona rağmen bu kadar büyükler.. Küçüklerini bulabilirseniz onları kullanabilirsiniz.

Bir dee, bence dünyanın en güzel hazır sıcak çikolata markası olan SwissMiss'in de üzerinde yazdığı gibi "it's hot chocolate not boiling chocolate" yani bu sıcak çikolata kaynar çikolata değil. Ondan dayanması ne kadar zor olsa da yine de tencereden bardağa aktardıktan sonra biraz soğumasını beklemenizi tavsiye ederim. Bugün hala sızlayan dilim bana ders size de örnek olsun..

Onun dışında, afiyet olsun!

15 Eylül 2010 Çarşamba

bayramdan aylak bir gün

Bayram bitti evet, ama nerdeyse her günü aylak aylak gezerek geçirdiğim için bilgisayarın başına oturayım da bari bir günü "belge"leyeyim diyemedim. Demedim daha doğrusu tembelim çünkü :) Ama şimdi birbirinden geleneksel, anneannelerin babaanneleri zamanından kalmış bayram tatlarıyla dolu bir postla karşınızdayım..! demeyeceğim tabi ki. Neden? Çünkü zaten bıkmışınızdır bir, baklavayla kendi geleneksellik kotamı çoktan aştım iki, e bir de hazır Chilis'e gitmişim onu neden yazmıyorum, bu da üç! :)

Yazlıkta her yerde internet! Bu resimde arkadaki yazı önde parlayan koca tabeladan daha çok ilgimi çekiyor nedense...


Salsa sosuyla beraber gelen Bottomless Tostada Chips. Tadının harika olması bir tarafa, adı gibi "bottomless" olması ayrı bir tarafa. Yani bir kere ödeyip sonra bu sepetten 10 tane yeseniz bile üzerine para vermiyorsunuz.


Böyle mekanlarda genellikle Fajita bağımlısı bir insan haline geliyorum ama bu sefer Chili'sin mönüsünü olduğu gibi ezbere bilen arkadaşım Merve'nin tavsiyesiyle Crispy Honey Chipotle Chicken Crispers (adı biraz uzun sanki) denedim. Acı-tatlı honey chipotle sosu ile hazırlanan mükemmel bir şey.

Chicken Club Tacos da Burcu'nun siparişiydi. Nedense tacolara diil de yanında servis edilen garnitürlere odaklanmışım. Masadakilere "yemeyiiin resim çekicem!" şeklinde uyguladığım işkencenin yan etkisi olabilir :)

Margaritalarından ya da Molten Lava Cake'inden tatmak patlama riskim yüzünden nasip olmadı maalesef. Bir dahaki sefere sadece içmeye ve tatlı yemeye gitmeyi düşünüyorum ve belki bottomless tostada chips yerim... aslında bir Fajita'yı paylaşabiliriz de bence.. Adam olmam ki ben! 

Ve günden birkaç detay daha. Sadece yemek çekemeyip sıkılan bir insanım. Aslında fotoğraf makinasını elime alınca direk kendimi kaybeden bir insanım ama neyse :)

Merve'nin çalmak istediğim süper ötesi şirin ayakkabıları.

Her metroya binişinde eli bu hale gelen bir tek ben miyim? Nerden boyanıyorum hala çözebilmiş değilim! Komik olanıysa elimin boyandığı fark etmemin ardından yaşadığım "elimi yüzüme sürdüm mü şu anda yüzümde siyah lekelerle mi dolaşıyorum karşıdaki bana baktı allahımm yüzüm simsiyahh!" paniği :)

Oto Sanayi durağı çıkışının tamamen aydınlatılmaması sonucu ortaya çıkan görüntü.

Ya böyle işte.



14 Eylül 2010 Salı

baklava bölüm 2

Perşembe dememiştim ben, daha sonra yazacağım demiştim evet evet :)

Neyse uzatmayalım, son haliyle baklavacık..

Bir gece şerbetini çekmiş baklava, böyle parlıyordu gerçekten.


Bu da flaşsız hali, biraz kaydırmış olabilirim ama mutfaktaki itiş kakıştan haberiniz yok tabi :)


Tamam itiraf ediyorum önceki resimleri yakın çekim yapmamın sebebi daha samimi bir görüntü ortaya çıkarayım, ayrıntı yakalayayım vs. değil, ben çekene kadar babamın baklavanın ucunu çoktan götürmüş olması! Azarladım ben merak etmeyin.


Çekim faslı bittikten sonra da oturup afiyetle yedik, kuzenlere eşe dosta dağıttık. Mutlu son. Baklava için ne kadar mutlu olduğu tartışılır tabi.

6 Eylül 2010 Pazartesi

evde baklava macerası

Pazartesi günleri bizim evin temizlik günü.. Normalde işe (ya da işe başlamadan önce başka herhangi bir yere) gitmek için erkenden kalkıp annemin deyişiyle "ayak altından çekildiğim" gün yani. Ama bugün izinliyim! Bu sebeple de evdeyim! Saat 10'a kadar uyu, evde aylak aylak dolanmaya kalkıp azar işit, odana kapan, duş al, günün dizilerini seyret (ki Leverage'ın 3. sezon finali komik ötesi bir bölümdü, söylemeden geçemeyeceğim) eee bitti yapacak şeyler.. Ben de ayak altında dolaşmayı göze alıp anneme ve Perihan'a bulaşayım bari dedim. Meğersem bayram hazırlıkları başlamış bak bak! Perihan evde cevizli baklava açıyor! Annem böyle şeylerle hayatta uğraşmayan bir insan olduğu için bana gayet ilginç geldi, hamarat annesi olanlara ya da kendileri hamarat olanlara aman ne var canım bunda dedirtecek bir post olabilir ama ben Perihan'ın "niye resim çekiyo ki?" bakışları altında günü resmederken epey eğlendim.


Başını kaçırdığım için baklavanın açılma evresini çekemedim. Ama olayın kahramanlarının  kullanılmış ve yorgun hallerini böyle yakaladım.


Annem çizgilerini belirliyor, Perihan ise kesiyor. Tam bir ekip çalışması anlayacağınız. Ben geldiğimde nasıl keseceklerini tartışıyorlardı :)


Sonunda kesilmiş baklavacık fırına atılmaya hazır!


Perihan bir yandan üzerine dökeceği yağı hazırlıyor. Bu kadar yağı görünce gözlerim büyümedi desem yalan olur..

Cevizlerrrrrr!


Baklava fırında pişerken.. Eve yayılan mis gibi vanilya kokusunu da resmedemiyo olmak kötü bir şey, onun için kendiniz pişireceksiniz artık.


Ve baklavacık fırından çıkıyor.


Pişmiş kabarmış mis kokulu baklava..


Yakın çekim :)


Daha sonra üstüne şerbetini döküp beklemeye alıyorsunuz. Ama bu baklavacık perşembe gününe kadar böyle bekleyecek, bayram günü şerbetlenecek. Perihan şerbetini dökersem yarına çıkmaz bu baklava dedi :) Büyük olasılıkla haklı olmasının yanı sıra, diğer sebebi de ev baklavasının pastaneden aldıklarımız kadar şerbetli halde bekleyemeyeciğiymiş. Yanii servis edeceğiniz gün şerbetini döküyorsunuz. Perşembe günü baklava macerasının son kareleriyle görüşmek üzere bu durumda..!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...